sonun başlangıcı

Ben Antakya 1 grubundan Ekin Su. İlk günlerden beri bloga yazı yazmak istedim ve daha sonra yazmak için kısa notlar aldım. Ve şimdi filmimiz bitti ama ben hiç yazmadığımı fark ettim. Kaçırdığım zamanı telafi etmek istiyorum.

Filmimizin montajı bitti ve harcadığımız tüm emeği ilk izleyicilerimizin yüzünde (proje arkadaşlarım) bir gülümsemede görünce duygulandım biraz. Her şey ne kadar çabuk oldu. Eee... tamam bazı şeyler çok da çabuk olmadı. Oyuncuların, bulutların, insanların ve hatta zamanın bu filmi bitirmememiz için gizli bir ortaklık kurduğundan hala şüpeliyim (!) ama şimdi "son" çok hüzünlü geliyor. Her şey ne kadar da çabuk oldu.

Mülakatta içeri girerken ayakkabı bağıma basıp tökezlediğimi hatırlıyorum. Atölyenin ilk günlerinde liseli olduğum için kimsenin beni tanımak istemeyeceğinden korktuğumu da hatırlıyorum. Herkes sigara molası verdiğinde ve birbirini tanımaya başladığında sigara dumanı bana doğru süzüldüğünde kaçan ben, kendimi nasıl anlatacaktım? Ve dersler almaya başladık, Reha Erdem geldi ve bizden 3 planda aşkı anlatmamızı istedi. Grubumuz Caner, Gaye ve Ali... O gün ne kadar da kafa yormuştuk nasıl özgün bir şekilde anlatabiliriz diye. Sadece biribirine aşık olan iki kişinin ellerinin göründüğü tek planlık kısacık bir film çekmiştik. Tartışmak, bir şey yaratmak... Bunların hiçbirini okullarda öğretmiyorlarlardı bize. Farklı ve özel insanlarla tanıştım ve kendimi de tanımış oldum. Ben kimdim? Ne olmak isterdim? İnsanlara sesimi duyurma gücüm olsa ne söylemek isterdim?

ilk 10 gün bana ne kadar çok şey katmıştı. Nefin Hoca'nın ışık ile ilgili verdiği ders hala aklımda.
Bir filmi izlerken hissettiğim şeyler hepsi ışık ve gölgenin oyunuymuş. Beni korkutan üzen ağlatan şeyler meğerse ustaca planlanan ince detaylarmış. İnsanların senin gördüğün şeyi görmesini sağlayabilirsen farklılıklarımız bizi ayırmaz aksine birleştirirmiş.

Yeni insanlar yeni bir dille karşılaşmanın verdiği korku ve heyecan vardı elbet ama ne kadar da eğlemiştik. Aşkı anlatmak için seçtiğimiz ilk ellerin Ali'nin ve Caner'in kıllı elleri olduğunu hatılıyorum. Çok çok çok gülmüştük.

Ve daha sonra gruplara ayrıldık. Ve bir film çektik.

Hiç yorum yok: