sanatın gücünü öğrendim

Bizi üzen, sinirlendiren, çektiğimiz filmlerle söylemek istediklerimizi, kelimelerimizi kırıp, parçalayıp yeni şeyler ortaya koyan basın toplantısı bana sanatın gücünü öğretti.

Filmlerimiz o kadar güçlü o kadar etkiliymiş ki bunu nasıl başta anlayamadık bilemiyorum. Ülkemizi ABD başta olmak üzere tüm dünyada bu filmler aracılığıyla tanıtarak Avrupa Birliğine girmemize engel olmayı başarmışız. Kolay iş değil hani, herkes Türkiye'nin geleceği ile böyle oynayamaz. Ülkemizi rezil ettiğimiz yetmemiş Hatay turizmini de baltayabilmişiz. Bu kadarına da pes dedirtebilmişiz. Hoşgörü, demokrasi gibi konular yerine bizi yine bizim insanımızla vurmuşuz.

Bizim çektiğimiz film kapitalist sisteme bir eleştiri olarak düşünülmüştü, basın tarafından nasıl anlaşıldı emin değilim. Gerçeği adeta bir tokat gibi izleyicinin yüzüne vurmuyor, kimseyi doğrudan suçlamıyor ki bence ironi ve mizah sert cümlelerden daha etkilidir. Başta alaylı yazmamı yanlış anlamayın. Sanatın gücüne inanıyorum hatta bunu tekrar anlamış oldum. Biz bir kitleye hitap edebildik ve o kitle filmin tamamını izlemeden bile söyleme istediklerimiz hakkında düşündü, rahatsız oldu. Amacımız da bu değil miydi zaten? Düşüncelerimizi, hissetiklerimizi başkalarına anlatabilmek. İnandığımızız doğruyu savunmak ve vurguladığımız gerçekle rahatsız edebilmek. Sanırım rahatsız etmek kısmını oldukça iyi başardık ve filmlerimizin sadece 1 dakikası bunu başardıysa sanatın gücünü nasıl inkar edebilirim?

Hiç yorum yok: